Atatürk'ün spor konusundaki ilgisi sadece bir hobi ya da boş zaman etkinliği değil, aynı zamanda bir felsefe olarak da görülebilir. Ona göre, spor insanların sağlıklı, disiplinli ve özgüvenli bir hayat sürmelerine yardımcı olur. Spor ayrıca, milli birlik ve beraberlik duygusunu geliştirir, ülkenin kalkınmasına katkı sağlar ve toplumun sosyal yapısını güçlendirir.
Atatürk'ün spor felsefesi, bireylerin spor yaparak bedensel ve zihinsel olarak kendilerini geliştirebileceklerine inanıyor. Sporun, sadece birkaç kişi için değil, toplumun tamamı için bir ihtiyaç olduğunu düşünüyordu. Bireylerin spor yapmalarının yanı sıra, toplumda spor kültürünün oluşturulması da önemliydi. Bu nedenle, Atatürk ülkedeki spor altyapısının geliştirilmesi, sporun herkes tarafından erişilebilir hale getirilmesi için çalıştı.
1915 yılında Jimnastiğe ayrılan zamanın artırılması hakkında bir rapor sunarak hükümeti bilgilendirdi. Ayrıca, Muhafız Takımı'nın kurulması emrini vererek spor alanında yeni bir gelişmenin öncüsü oldu. İstanbul'da Türk Atletik Birliği İttifakı'nı kurarak Türkiye'deki ilk spor örgütünü oluşturdu.
1924 yılında Türkiye'nin ilk spor kongresini düzenledi ve ölümüne kadar bu kongreleri sürdürerek ülkedeki sporun gelişimi hakkında farklı düşünceler ortaya koydu. Bu kongrelerden sonra önerdiği projeler arasında Ankara Hipodromu'nun yapımı ve At Yarışı İyileştirme Komisyonu'nun kurulması da yer alıyordu. Gazi Koşusu'nu başlatarak ülkede at yarışı alanında ilerleme sağladı.
Atatürk, sporla ilgilenmeye çocukluğunda başladı ve hayatı boyunca bu ilgisini sürdürdü. Güreş, yüzme ve binicilik gibi sporlar onun en sevdiği alanlardı. Cumhuriyet'in kurulmasından önce ve sonra ülkedeki sporun gelişimi için farklı projeler üzerinde çalıştı. Spor alanındaki mirası hala günümüzde de hissedilebiliyor. Türkiye'de birçok spor kulübü ve organizasyonunun kuruluşuna öncülük etti ve spora olan vizyonu, birçok sporcu ve spor tutkunu için ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Ahmet Fetgeri'nin önerisiyle Atatürk'ün onayıyla kabul edilen 19 Mayıs'ın bir spor festivali olarak kutlanması, Spor Bayramı'nın ilk kez 1926 yılında Samsun'da kutlanmasını sağladı. Bugün hala milli bir tatil olarak kutlanan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, spora olan önemin vurgulanmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Çocukluğundan beri her zaman sporla ilgilenen Atatürk, yüzme, binicilik ve güreş, ilgiyle takip ettiği favori sporları arasındadır. Çocukluk arkadaşı Asaf İlbay, güreşe olan ilgisini şu sözlerle anlatır: "Güçlü ve cesur insanlara hayrandı. Güreşi sevdi, sık sık çevredeki çocukları güreştirdi ve hiç bıkmadı izlemekten."
Atatürk'ün spor alanındaki mirasını hala günümüzde görebiliyoruz. Türkiye'de birçok spor kulübü ve organizasyonun kurulmasına öncülük etmesi ve spor vizyonu, ülkedeki birçok sporcu ve spor tutkunu için ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
