Teknik direktörlük denince son zamanlarda akla gelen ilk isimlerden birisi olan Jürgen Klopp, alışılmadık takım içi iletişimi, taktikleri ve mental yapısıyla meslektaşlarından kendisini ayıran bir karaktere sahip. Başında olduğu takımlarda unutulmaz başarılara imza atan ve kulüpleri eski zamanlardaki efsanevi günlerine dönmelerini sağladı. Jürgen Klopp’u futbolcu ve menajerlik kariyeriyle ilgili merak ettiklerinize birlikte bakalım. Şapkası, esprili kişiliği, oyuncularıyla yakın ilişkisi, gegenpress taktiği ve güleryüzüyle karşınızda Jürgen Klopp!
Jürgen Klopp’un Hayatı ve Futbolculuk Kariyeri
Almanya’nın Stuttgart şehrinde, 16 Haziran 1967 tarihinde dünyaya gelen Jürgen Klopp boyu (1.91 metre) ve fiziğiyle güçlü bir futbolcunun ihtiyacı olan özelliklere sahipti. Eski bir kaleci olan babası sayesinde futbolla iç içe büyüdü. İlk olarak yerel bir takım olan SV Glatten’de futbol oynamaya başladı. Daha sonra 1986’da TuS Ergenzingen’de oynamaya başladı. Hayalinin aslında doktor olmak olduğunu fakat o kadar zeki olmadığını düşündüğünü dile getiren Klopp, Frankfurt’ta Goethe University of Frankfurt’ta okudu. Bu sırada Eintracht Frankfurt’ta profesyonel olmadan forma giyerken Frankfurt ekibinin küçük takımının menajerliğini yapıyordu.
1989 yılında, kendisiyle birlikte anılacak kulüp olan Mainz 05’le anlaştı. Önce forvet olarak başladığı Mainz kariyerine, sonra defans oyuncusu olarak devam etti. Sahada bir menajer gibi oynayan Klopp, “Dördüncü lig ayak yeteneğine sahipken birinci lig futbol zekasına sahiptim” açıklamasıyla bunu dile getiriyordu. Oynadığı dönem, Köln’e futbol koçluğu sertifikası almak için her hafta sonu seyahat ediyordu. Belki de bu seyahatleri ve azmi sayesinde, kendisini bugün elit teknik direktörler arasında görüyoruz.
Jürgen Klopp ve İlk Teknik Direktörlük Deneyimi
12 sene formasını giydiği Mainz 05’te teknik direktörlük kariyerine başlayan Jürgen Klopp, Bundesliga 2’de mücadele ediyordu. 2001 senesinde başladığı Mainz yolculuğunda, ikinci sezonda Bundesliga’ya yükselmenin ucundan döndü. 2003 - 2004 sezonunda ise beklenen oldu ve Jürgen Klopp Bundesliga’ya yükselttiği Mainz 05 ile kulüp tarihindeki ilk Bundesliga’ya çıkma başarısını yaşadı.
İlk sezonda ortalama bir performans sergilese de UEFA’nın Fair Play kuralları gereği Avrupa’da oynama fırsatı yakalasa da önceki şampiyon Sevilla tarafından ilk turda elendi. Bir sonraki sezon alt lige düşen Mainz’ın başında görevine devam eden Klopp, 2007 - 2008 sezonunun sonunda takımdan ayrıldığını açıkladı.
Jürgen Klopp ve Borussia Dortmund
Bundesliga’da Bayern Münih fırtınası eserken adını çok duyuramayan Borussia Dortmund ile çalışmaya başlayan Klopp, ilk sezonunda Dortmund ekibine Almanya Kupası’nı kazandırdı. Ezeli rakibi Bayern’e karşı bu kupayı kazanan Klopp ve ekibi, Avrupya’da oldukça ses getirdi. İlk sezon ligde altıncı pozisyonda, ikinci sezonsa beşinci sırada ligi bitiren Dortmund, sonraki sezona yine oldukça genç bir ekiple giriş yaptı. Üst üste galibiyetlerle rakiplerini aşan Dortmund ekibi, 2010-2011 sezonunu Bundesliga şampiyonu olarak tamamladı. 90’lı yıllardaki şaşalı günlerine geri dönen sarı-siyahlı ekip, sonraki sezon yeniden şampiyon olarak tüm gözleri üstüne çekmeyi başardı. 81 puanla şampiyon olan Klopp’un öğrencileri, Bundesliga’da o güne kadar toplanmış en yüksek puana sahip oldu. Aynı sene, 2011 - 2012 sezonunda, ezeli rakibi Bayern ile DFB-Pokal Finali’nde karşılaşan ve rakibini 5-2 yenen Dortmund, sezonu iki kupayla kapattı.
2012-2013 sezonunda, Klopp’un en büyük rakibi, şimdi olduğu gibi Pep Guardiola idi. Bayern Münih’in başındaki Guardiola ile çekişmeli bir ilişkisi olan Klopp, basın ve taraftarların her zaman sempatisini kazanan bir isim oldu. Verdiği demeçlerdeki samimiyeti ve rahatlığı, onu standart teknik direktör kalıplarından çıkartan özellikleri oldu.
Dortmund kariyerine ülke kupaları ile devam eden fakat ligde ve Avrupa sahnesinde bir daha yüzü gülmeyen Alman teknik adam, 2014 - 2015 sezonunun başladığı dönemlerde, sezon sonunda takımdan ayrılacağını açıkladı. Yönetimin buna göre hazırlık yapması gerektiğini düşünen Klopp, sezonu kupasız bir şekilde tamamladı ve Almanya macerasının sonuna geldi.
Jürgen Klopp ve Liverpool
Borussia Dortmund gibi kupalara hasret kalmış bir diğer takım olan Liverpool’un yolunu tutan Jürgen Klopp, gegenpress olarak adlandırılan oyun sistemini burada da oturttu. Topun kaybedildiği an presse başlanması olarak özetlenen baskılı oyuna hızlı uyum sağlayan Liverpool ekibi, Avrupa’da başarıya bir adım kala kupayı ellerinden kaçırdı. Avrupa Ligi’nde, 2007’den beri ilk kez finale kalan Liverpool, Sevilla’ya yenildi.
2015 yılında 3 yıllık anlaşma ile gelen Klopp’un anlaşması 2022 sonuna kadar uzatıldı. Avrupa’da ve ligde yine istediğine ulaşamayan Liverpool, 2017-2018 sezonuna oldukça güçlü bir kadro ile giriş yaptı. Şampiyonlar Ligi finaline kadar yükselmeyi başaran kırmızı-beyazlı ekip, finalde bir başka İspanyol ekibe, Real Madrid’e mağlup oldu. Liverpool camiası için oldukça heyecan verici sezon, yine kupasız bir şekilde sona erdi.
2018 - 2019 sezonunda ligde hakimiyet kuran Liverpool, yurt içinde beklediğini bulamazken Avrupa’da, iki sezondur finalde kaybettikleri Şampiyonlar Ligi’ni Tottenham Hotspur’ı yendi ve Liverpool ile Avrupa’nın en büyüğü olma başarısı gösterdi.
2019 - 2020 sezonuna geldiğimizde ise ligde büyük bir başarıya imza atan Liverpool, dünyayı etkisi altına alan koronavirüs sebebiyle ligin yarıda kalması sebebiyle akıllarda, Liverpool’un 30 yıllık şampiyonluk hasretinin giderilip giderilemeyeceği konusunda soru işaretleri oluştu. Ligin devam etmesi sonucunda, ligin bitimine 9 maç kala şampiyonluğunu ilan eden İngiliz ekibi, Klopp’un başarısını yeniden tüm dünyaya göstermesini sağladı.
Modern futbolun önemli isimlerinden birisi olan Jürgen Klopp, bir sonraki hedefine ulaşmak ve hikayesine yeni başarılar eklemek için şu an Liverpool ile yoluna devam ediyor. Spor dünyasından önemli isimlerin hikayelerine göz atabileceğiniz diğer içeriklerimize buradan ulaşabilirsiniz.
